Dış politikamız; başta komşularımız, müttefiklerimiz ve Türk-İslam coğrafyası olmak üzere tüm ülkelerle karşılıklı çıkarları en üst seviyelere çıkarmaya, varsa mevcut sorunların çözümünü ve uzlaşmayı önceleyen iyi ilişkiler tesis etmeye yönelik olacaktır.

Dışişleri Bakanlığı teşkilatı ve kadroları, Türkiye’nin dünya siyasetinde süper bir güç olarak yer alma vizyonuna uygun şekilde tekrar kurgulanacak ve bu vizyona uygun kadrolar yetiştirilmesi için tedbirler alınacaktır.

Bu temel ilkeler bağlamında şu politikalar izlenecektir;

Avrupa Birliği (AB)

Avrupa Birliği ile ilişkilerde yeni bir pozisyon alınacaktır. AB’nin Türkiye’yi tam üye olarak kabul etmeyeceği, ancak yine de müzakerelere devam ederek ilişkileri tamamen koparmak istemediği, her iki tarafça da bilinen bir gerçektir. İlişkilerin devam etmesi, her iki tarafın da menfaatine uygun olduğundan taraflar adeta bir tiyatro oynamaya devam etmektedir.

Bu samimiyetten uzak tabloya son vermek için Türkiye, her iki tarafın menfaatlerini koruyacak bir “İmtiyazlı Ortaklık Modeli” önerilerek, kabul görmesi halinde AB’ye tam üyelik talebinden vazgeçilecektir. Önerilecek “İmtiyazlı Ortaklık Modeli”, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için AB ülkelerinde vizesiz serbest dolaşımı içerecektir. Bu konuda anlaşmaya varılana kadar, vatandaşlarımızın vize işlemlerinin kolaylaştırılması için AB nezdinde ısrarcı girişimlerde bulunulacaktır.
Yine bu kapsamda, ülkemiz ile Avrupa Birliği arasında imzalanan Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ve Geri Kabul Anlaşması, Avrupa Birliği’nin taahhütlerini yerine getirmemeye devam etmesi durumunda iptal edilecektir.

Sığınmacıların ve düzensiz göçmenlerin ülkemize girişinin engellenmesi ve sığınmacıların Suriye'nin kuzeyinde ülkemiz hâkimiyetindeki bölgelerde ve ülkemizin kırsal bölgelerinde oluşturulacak kamplarda iskân edilmeleri konusunda Avrupa Birliği'nden daha fazla mali katkı talep edilecektir. Ayrıca sığınmacıların ve düzensiz göçmenlerin geldikleri ülkelerde siyasi istikrarın sağlanmasına yönelik politikalar izlenmesi, AB’den talep edilecektir. Bu talepler karşılanmadığı takdirde, ülkemizden Avrupa'ya geçmeye çalışan sığınmacı ve düzensiz göçmenlerin önündeki engeller kaldırılacaktır.

Gümrük Birliği Anlaşmasının ülkemiz aleyhine işleyen bazı hükümlerinin tekrar ele alınması ve her iki tarafın menfaatlerini koruyacak şekilde tekrar güncellenmesi için girişimde bulunulacaktır.

ABD ve Rusya

ABD ve Rusya ile ilişkilerimiz, milli menfaatlerimiz doğrultusunda gelişecek ve milli menfaatlerimizin uyuştuğu konularda işbirliği, milli menfaatlerimizin çeliştiği konularda rekabet içinde olunacaktır.

Türkiye’nin NATO üyeliği aynen devam ettirilecek ancak Türkiye’deki ABD üsleri kapatılacaktır.

ABD’nin Türkiye’nin parasını ödediği F-35 savaş uçaklarını teslim etmesi, Türkiye’yi F-35 üretim ve tedarik zincirine tekrar dahil etmesi ve Türkiye’ye patriot hava savunma sistemi tedarik etmesi durumunda Rusya’dan satın alınan S-400 hava savunma sistemleri, Rusya’nın da onay vereceği bir ülkeye satılacaktır. ABD’nin ülkemize F-35 savaş uçakları ile patriot hava savunma sistemi tedarik etmemesi durumunda ise, S-400 hava savunma sistemleri uygun bölgelerimize konuşlandırılarak aktif hale getirilecektir.

Rusya-Ukrayna Savaşı

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşta, tarafsız tutum ve barışın sağlanmasına yönelik çalışmalar daha aktif şekilde devam ettirilecektir. Bu kapsamda taraflara ve uluslararası topluma:
  • Anlaşmazlık konusu bölgelerden her iki ülkenin askerlerinin çekilerek bu bölgelerin silahsızlandırılması,
  • Anlaşmazlık konusu bölgelerde asayişin sağlanması amacıyla Türk emniyet güçleri ve tarafların kabul edeceği diğer ülkelerin emniyet güçlerinin Barış Gücü olarak konuşlandırılması,
  • Ukrayna’nın NATO’ya üye olmamayı taahhüt etmesi ve Türkiye’nin Ukrayna’nın üye olma talebinde bulunması halinde bu talebi veto edeceğini garanti etmesi karşılığında Rusya’nın Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tanıması,
  • Barışın sağlanması durumunda uluslararası toplum tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılması,
önerilerek barışın sağlanması teklif edilecek ve uzlaşı sağlanmasına yönelik çabalar hızlandırılacaktır.

Yunanistan

Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de kendi kıta sahanlığımız ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kıta sahanlığı içinde bulunan petrol ve doğalgaz yataklarında ülkemizin hak ve menfaatleri hassasiyetle korunacaktır.

Yunanistan’ın Ege’de yetki alanlarımız dâhilindeki adalarda gerçekleştirmeye çalıştığı oldu-bittilere müsaade edilmeyecek ve yetki alanlarımız ile hak ve menfaatlerimiz hassasiyetle korunacaktır.

Türk Cumhuriyetleri ve İslam Ülkeleri

Türk Cumhuriyetleri ile olan siyasi, kültürel, ekonomik ve askeri ilişkilerimizin geliştirilmesi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın dünya siyasetinde daha etkili hale gelmesine yönelik politikalar izlenecektir.

Türk ve İslam ülkeleri ile ticari ilişkilerimiz geliştirilecek ve bu ülkelerle Ortak Pazar kurulmasına ve serbest ticaret anlaşmaları imzalanmasına yönelik girişimler başlatılacaktır.

Türk ve İslam ülkeleri ile siyasi ve askeri işbirlikleri ve ittifaklar geliştirilecek, mevcut işbirlikleri ve ittifaklar etkili hale getirilecektir.

Kıbrıs

Kıbrıs’ta Türk tarafının haklarını ihlal etmeyecek şekilde iki devletli bir çözüm dışında hiç bir formül kabul edilmeyecektir. Kıbrıs’taki Türk nüfusun ve Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri, uzlaşı adına hiçbir şekilde masada kaybedilmeyecektir. Çözüm sağlanamadığı takdirde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye’ye katılacak ve adada deniz ve hava üslerimiz kurulacaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kıta sahanlığı içinde bulunan petrol ve doğalgaz yataklarında hem KKTC’nin, hem de ülkemizin hak ve menfaatleri hassasiyetle korunacaktır.

KKTC’de yabancılara gayrimenkul satışının yasaklanması ve KKTC’nin kumar ve fuhuş merkezi olmaktan çıkarılması için KKTC makamları nezdinde gerekli girişimlerde bulunulacaktır.

Suriye

Suriye’nin yeni yönetiminden, ülkemizdeki sayıları dört milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerine yönelik gerekli düzenlemeleri ivedilikle yapması talep edilecektir. Bu bağlamda yeni Suriye yönetimine;
  • Suriye topraklarının başta PYD/YPG ve IŞİD olmak üzere tüm terör örgütlerinden temizlenene kadar Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerin Türkiye’nin hâkimiyetinin devam etmesi,
  • Türkiye ve Suriye yönetiminin terör örgütlerine ve Suriye’nin rızası dışında askeri varlık gösteren ülkelere karşı birlikte hareket etmeleri,
  • Suriye kaynaklı ve ülkemize yönelik tehditler oluşturan terörün sona ermesi, Suriye’de varlık gösteren tüm yabancı ülke askeri varlıklarının çekilmesi ve Suriye yönetiminin demokratik bir anayasa, demokratik seçimler ve genel af taahhüt etmesi ve akabinde Türkiye’nin Suriye’de kontrol ettiği bölgelerden çekilmesi,
  • Ancak bu esnada başta Türkmenler olmak üzere, ülkemize sığınan Suriye vatandaşlarının tüm demokratik haklarının korunması hususunda yeni yönetimin Türkiye’ye garantör ülke statüsü ve temel hak ihlalleri halinde müdahale yetkisi vermesi,
  • Yeni Suriye yönetiminin Türkiye’ye uyguladığı yüksek gümrük vergileri, ticaret kısıtlamaları ve vize uygulaması ile ücretlerinin kaldırılması,
hususlarında anlaşma teklif edilecektir. Bu konularda uzlaşıldığı takdirde, Suriye’nin normalleşerek yeniden imar edilmesi ve Türkiye’de misafir ettiğimiz Suriyelilerin vatanlarına dönmeleri için gerekli çalışmalar ivedilikle başlatılacaktır. Suriye yönetimi ile uzlaşma sağlanamadığı veya Suriye yönetimi taleplerimizi karşılayamadığı takdirde, terör örgütü PYD/YPG’nin hâkimiyetinde olan bölgelere operasyon düzenleme hakkımız saklı tutulacak ve Suriye’ye yönelik mütekabiliyet esaslı gümrük vergileri, ticaret kısıtlamaları ile vize uygulaması ve ücretleri getirilecektir.

Suriye’de sığınmacıların geri dönmeleri için uygun ortam oluşana kadar, tüm Suriyeli sığınmacılar öncelikle Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin hâkimiyetindeki bölgelere, bu bölgelerde yeterli alan kalmaması durumunda ise Suriye sınırlarına yakın illerimizin devletçe belirlenen kırsal bölgelerine nakledileceklerdir. Bu bölgelere yerleştirilen sığınmacıların ülkelerine dönene kadar tarım ve hayvancılık yapmaları ve ülkemizin iktisadi kalkınmasına katkı sağlamaları teşvik edilecektir.

Irak

Irak ile ilişkiler geliştirilecek ve Irak merkezi hükümeti ile daha yakın diyalog ve işbirliği için mekanizmalar oluşturulacaktır.

Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda daha net tavır alınacak ve Irak’ın bölünmesine yönelik her türlü girişime karşı somut tedbirler alınacaktır.

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminde Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan ve terör örgütlerine karşı mesafeli aktörlerle iyi ilişkiler geliştirilecek ve bölgenin refah ve kalkınmasına yönelik her türlü destek verilecektir.

Başta Musul ve Kerkük olmak üzere, Irak Türkmeneli’ndeki demografinin değiştirilmesine izin verilmeyecek ve Türkiye, buralardaki nüfus ve tapu kayıtlarının değiştirilmesi yönündeki çabaları engelleyecektir.

İran

İran ile ilişkilerimizin yönünü, İran’ın ülkede yaşayan Türk ve Kürt nüfusa demokratik haklarının teminine yönelik politikaları ile başta Afganlar olmak üzere İran üzerinden ülkemize doğru gerçekleşen düzensiz göçmen akınının İran sınırlarında durdurulmasına yönelik İran yönetiminin tutumu belirleyecektir.

İran üzerinden ülkemize ulaşan düzensiz göçmen akınını sona erdirmek için İran sınırına elektrikli tel döşenecek ve sınıra belirli aralıklarla nöbetçi kulübeleri inşa edilecektir.

Çin

Çin ile ikili ilişkilerimiz, Çin’in Doğu Türkistan’daki soydaşlarımıza karşı tavrı ile doğru orantılı olarak gelişecektir. Çin’in halen Doğu Türkistan’da uyguladığı insan haklarına aykırı politikaların sonlandırılması için uluslararası düzeyde ve Çin nezdinde gerekli tüm girişimlerde bulunacak ve bu amaçlara ulaşmak için her türlü diplomatik, siyasi ve ekonomik enstrümanlar kullanılacaktır.

Çin ile ilişkilerimizde dikkat edilecek diğer bir husus, orantısız olarak ülkemiz aleyhine işleyen dış ticaret hacmi olacaktır. Çin’den ithal edilen ürünlerin ülkemizde üretimi teşvik edilecek ve dış ticaret açığının kapanmasına yönelik kapsamlı tedbirler alınacaktır.

İsrail

İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı insanlık dışı muameleler ve Filistinlilere yaşam hakkı tanımayan politikaları ile bölge ülkelerine karşı uluslararası hukuku tanımayan saldırgan tavırları, Ortadoğu’daki sorunların ve İslam dünyasındaki radikalleşmenin kaynağıdır. Bu sorunların ülkemizi de yakından ilgilendirmesi nedeniyle çözümünü önem ve aciliyet arz etmektedir.

Bu sorunların çözümü amacıyla: Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te Filistinlilere karşı işlenen insan hakları ihlallerine son verilmesi, 1947 yılında Birleşmiş Milletler tarafından önerilen bölünme planındaki topraklarda Filistin’in bağımsız ve egemen bir devlet haline gelmesi, İsrail’in nükleer silah sahibi olmaması ve uluslararası hukuku hiçe sayan pervasız tutumlarının sonlandırılması için uluslararası düzeyde ve İsrail nezdinde gerekli tüm girişimlerde bulunulacak ve bu amaçlara ulaşmak için her türlü diplomatik, siyasi, askeri ve ekonomik enstrümanlar kullanılacaktır.

Bu bağlamda İsrail ile askeri ve ticari ilişkiler derhal durdurulacak ve kamu kurumlarının İsrail menşeli veya İsrail’e destek veren markaların ürünleri ile yazılımlarını kullanmalarına son verilecektir. Yine boru hatlarımız üzerinden akaryakıt ürünlerinin İsrail’e nakledilmesine müsaade edilmeyecektir.

Ortadoğu

Başta Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan olmak üzere bölge ülkeleri ile ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik politikalar izlenecektir. Bu kapsamda hem ülkemiz, hem de Avrupa açısından enerji arz güvenliğinin sağlanması amacıyla, petrol ve doğalgaz zengini bu ülkelerden ülkemize ve ülkemiz üzerinden Avrupa’ya uzanacak boru hatlarının inşası için gerekli diplomatik girişimler başlatılacaktır.

Afrika ve Güney Amerika

Afrika ve Güney Amerika mevcut iyi ilişkiler hızlandırılarak devam ettirilecek ve kıta ülkeleriyle ekonomik, kültürel ve siyasi ilişkilerin daha hızlı gelişmesi için politikalar izlenecektir.

Gurbetçilerimiz
Yurtdışında yerleşik vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde ve Türkiye ile ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar tespit edilecek ve bu sorunların çözümü için mekanizmalar oluşturulacaktır. Vatandaşlarımız, bulundukları ülkelerde herhangi bir sorunla karşılaştıklarında, arkalarında güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti bulacaklar ve bu güvenle hareket edeceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşımak, çok prestijli bir hale gelecektir.
Foto Galeri