Türkiye Cumhuriyeti, son 23 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetlerince yönetilmektedir. Koalisyonların olmadığı, tek parti iktidarı yönetiminde geçen bu 23 yıl içerisinde Türk tarihinde birçok ilkler yaşanmış, doğrularla yanlışlar birbirine girmiş ve pek çok faydalı icraatın yanında, olumsuz etkilerinin giderilmesi oldukça zor büyük hatalar yapılmıştır.

Adalet ve Kalkınma Partisinin ilk dönemlerinde iyi denebilecek seviyelere yükselen adalet, demokrasi ve ekonomi, özellikle son 10 yılda yaşanan metal yorgunluğu nedeniyle tekrar inişe geçmiş ve kötüleşmeye başlamıştır.

Bugün geldiğimiz nokta itibariyle Türkiye, ekonomik göstergelerin gittikçe kötüleştiği, adalet ve eğitim sisteminin bozulduğu ve hala temel hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla güvence altında olmadığı bir ülke konumuna gerilemiştir.

Toplum kademeleri arasında gelir dağılımı adaletsizliği had safhalara ulaşmış, orta sınıf zayıflamış ve zengin ile fakir arasında uçurumlar oluşmuştur. Zenginler daha da zenginleşirken, orta ve düşük gelirli vatandaşlarımızın alım güçleri azalmakta ve büyük bölümü bugüne kadar iktidar partisine oy veren bu vatandaşlarımız, gittikçe fakirleşmektedir.

Enflasyon, faizler ve döviz kurları yükselmekte, zamların önü alınamamakta ve vatandaşlarımızın alım gücü her geçen gün azalmaktadır. Öte yandan üretici ve esnafımız üzerindeki vergi ve diğer mali yükümlülükler artmakta ve devlet, adeta sanayici ve esnafımızın kazancına yarı yarıya ortak hale gelmektedir.

Yüksek ÖTV ve KDV’ler ve asgari ücretlinin bile yıl içinde ikinci dilime geçtiği gelir vergisi oranları nedeniyle, ücretli kesim de ağır vergi yükü altında ezilmektedir.

Demokratik hakların, özgürlüklerin ve ekonomik refahın artmasına yönelik büyük beklentilerle iktidar olan ve bugüne kadar vatandaşlarımızın önemli bir kesimince bu beklentilerle destek verilen iktidar partisi, bugün artık vatandaşlarımızın bu beklentilerini karşılayamaz hale gelmiştir. Ancak, tüm bu sorunlara çözüm üretip vatandaşlarımızın beklentilerine cevap verebilen ve ülkemizi demokratik hak ve özgürlükler ile ekonomik gelişmişlik açısından gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmaya yönelik politikalar geliştirebilen bir muhalefet de bulunmamaktadır.

Mevcut siyasi durum, ülke olarak adeta siyasi bir tıkanıklık içine girildiğini göstermektedir. Dünyada köklü dönüşümler yaşanır ve uluslararası dengeler yeniden oluşurken, ülkemizdeki siyasi aktörler zamanlarını ve enerjilerini kısır iç meselelerle uğraşarak tüketmektedir.

Türkiye ve Türk Milleti, kaderleri belirli kişilerin veya partilerin kaderine bağlı olan kısır bir devlet ve millet değildir. Büyük Türk Milleti, en umutsuz dönemlerde bile bağrından kendisine yeni ufuklar açacak, eskimez ülkülere doğru kendisine liderlik edecek alternatif kadrolar çıkarabilmiştir.

Türkiye, sadece Türk Milleti için değil, dünya üzerinde zulme uğrayan, sömürülen ve uzanacak yardım eli bekleyen tüm insanlar ve milletler için de bir umuttur. Vahşi kapitalist sistem ile çeşitli formatlarda sömürü düzeninin hâkim olduğu ve gelir adaletsizliğinin zirve yaptığı günümüz dünyası, Anadolu’nun bağrından doğacak ve tüm dünyaya dalga dalga yayılacak adalet, vicdan ve merhamet odaklı yeni bir medeniyeti sabırsızlıkla beklemektedir.

YeniBirParti Hareketi, son yıllarda milletimiz içinde bilinçli olarak tahrik edilen ayrışma ve kutuplaşmayı ortadan kaldırarak iç barışı sağlayacak ve kimsenin ötekileştirilmeyeceği bir siyasi ve sosyal ortam oluşturacaktır.

YeniBirParti Hareketi, ekonomik kalkınmaya öncelik vererek tüm vatandaşlarımızın ekonomik refahını yükseltecek ve gelir adaletsizliğini gidererek refah ve zenginliğin tabana yayılmasını ve tüm vatandaşlarımız arasında adil bir şekilde dağılmasını sağlayacaktır.

YeniBirParti Hareketi, siyasallaşan adalet sistemini onaracak ve eğitim sistemimizi, ülkemizi bir süper güç haline getirecek kadrolar yetiştirecek şekilde yeniden kurgulayacaktır.

YeniBirParti Hareketi ayrıca eğitim, bilim, sanayi, kültür ve sanat odaklı olarak insanımıza yapılacak yatırımlarla, Anadolu’nun bağrından tüm dünyayı aydınlatacak, iyilik ve vicdan temelli yeni bir medeniyetin meşalesini tutuşturacaktır.

Genç, temiz, donanımlı, ortak akla önem veren ve aynı zamanda devletin yapısını ve işleyişini iyi bilen, hızlı karar alabilecek ve liyakat sahibi kadrolardan oluşan YeniBirParti Hareketi, milletimizin dertlerine derman olacak ve ülkemizi her alanda gelişmiş ülkelerden de ileri bir seviyeye ulaştıracaktır.

YeniBirParti Hareketi, başta gençlerimiz olmak üzere tüm halkımızı ülkemizin süper bir güç olmasını hedefleyen yeni bir ülkü etrafında birleştirecek ve bir yandan demokratik hak ve özgürlükler açısından, diğer yandan da ekonomik gelişmişlik ve kalkınma açısından kısa zamanda çok önemli icraatlara imza atacak ve milletimizi madden ve manen zenginleştirecektir.

YeniBirParti Hareketi, kendisini siyasi yelpazenin sağında, merkez sağda konumlandırmaktadır. YeniBirParti Hareketi, her türlü aşırılığa ve vatandaşlarımızın din, mezhep, ideoloji ve etnik kökenler itibariyle ötekileştirilmesine ve kutuplaştırılmasına şiddetle karşıdır.

YeniBirParti Hareketi, her anlayıştan vatandaşımızın bünyesinde kendisine yer bulabileceği ve düşüncelerini ifade edebileceği birleştirici ve demokratik bir anlayışı benimsemektedir.

YeniBirParti Hareketinin misyonu; tüm vatandaşlarımızın katkılarıyla ve adeta bir seferberlik halinde ülkemizi ekonomik, askeri, sosyal ve kültürel alanlarda dünyanın başat güçlerinden biri haline getirmek ve vatandaşlarımıza gelişmiş ülkeler düzeyinde müreffeh bir hayat sunarak milletimizi zenginleştirmektir.

Gelişmiş demokrasisi, gelişmiş ekonomisi, gelişmiş sosyal ve kültürel yapısı ve güçlü ordusuyla; dosta güven veren, düşmana korku salan, mazlumun yanında ve zalimin karşısında durabilecek Süper Güç Türkiye, YeniBirParti Hareketinin yegâne amacıdır.