Son dönemde Türkiye’de kaybettiğimiz en önemli değer, maalesef adalet hissi ve adalete olan güven duygusudur.
Son yıllarda adil yargılanma ve lekelenmeme hakları, masumiyet karinesi, suçun şahsiliği ve suçun öngörülebilirliği ilkeleri noktalarında oldukça geriye gidilmiş ve;
Son yıllarda adil yargılanma ve lekelenmeme hakları, masumiyet karinesi, suçun şahsiliği ve suçun öngörülebilirliği ilkeleri noktalarında oldukça geriye gidilmiş ve;
- Yargılamanın uzun sürmesi ve bunun neticesinde adaletin geç tecelli etmesi,
- Ceza infaz uygulamaları nedeniyle cezaların caydırıcı olmaktan çıkması,
- Aynı hukuki durumlar için kişilere göre farklı uygulamalarda bulunulması,
- Mağdurların değil de suçluların korunup kollandığı mevzuat ve uygulamaların yürürlüğe konulması,
- Hâkim ve savcıların bazen fazla iş yükü, bazen de siyasi ve ideolojik nedenlerle adil karar verme kaygılarından uzaklaşmaları,
- Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş ölçüde yargıda kadrolaşmaların yaşanması ve bunun neticesinde yargının siyasallaşması
ve benzeri yapısal sorunlar, çözülecekleri yerde daha da artmıştır. Tüm bunların neticesinde ülkemizde yargıya güven son derece düşük seviyelere gerilemiştir.
Atalarımız, “Küfür ile âbâd olunur ama zulüm ile âbâd olunmaz” demişlerdir. Bu nedenle de adalet, mülkün ve düzgün işleyen bir devlet sisteminin temeli olarak kabul edilmiştir.
“Herkes İçin, Hemen Adalet” sloganı ile yola çıkan ve geç gelen adaletin adalet olmadığının bilincinde olarak Hareketimiz, adaleti tekrar tesis etmek üzere adalet sistemimize yönelik şu icraatları gerçekleştirecektir;
Atalarımız, “Küfür ile âbâd olunur ama zulüm ile âbâd olunmaz” demişlerdir. Bu nedenle de adalet, mülkün ve düzgün işleyen bir devlet sisteminin temeli olarak kabul edilmiştir.
“Herkes İçin, Hemen Adalet” sloganı ile yola çıkan ve geç gelen adaletin adalet olmadığının bilincinde olarak Hareketimiz, adaleti tekrar tesis etmek üzere adalet sistemimize yönelik şu icraatları gerçekleştirecektir;
İDARİ TEDBİRLER
- Yargı, her türlü siyasi ve ideolojik tasalluttan kurtarılarak sadece hakkı esas alan ve herkes için eşit adalet dağıtan bir sisteme kavuşturulacak ve hâkim-savcıların karar verirken kendilerini güvende hissetmeleri sağlanacaktır.
- Yargı bağımsızlığı sağlanacak ve garanti alınacaktır. Bu maksatla Adalet Bakanı ve Bakan Yardımcısının Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyelikleri sonlandırılacaktır.
- Hâkim ve savcılara coğrafi teminat sağlanacaktır (hâkim ve savcılar, istekleri dışında başka yerlere tayin edilmeyecek ve bulundukları illerde sürgün korkusu yaşamadan görev yapabileceklerdir). Böylece hem yargı teminatını güçlendirilecek, hem de kararların hızlanması temin edilecektir.
- Anayasada yer alan adil yargılanma hakkı ile hukukun genel ilkelerinden olan masumiyet karinesi ve suçun şahsiliği ilkeleri hassasiyetle uygulanacaktır.
- Yargı kararlarında mazeretsiz gecikmenin, rüşvetin, siyasi ve ideolojik karar vermenin, haksızlığın ve adam kayırmanın cezaları caydırıcı şekilde artırılacak ve bu hususlara ilişkin sağlıklı işleyen bir denetim sistemi tesis edilecektir.
- Hâkim ve savcılara yönelik performans ve disiplin düzenlemeleri, bu meslek mensuplarını daha adil ve mümkün olan en kısa sürede karar vermeye teşvik edecek şekilde tekrar düzenlenecektir. Bu kapsamda, üst mahkemeler tarafından bozulan kararlar, kararda imzası olan hâkimlerin siciline olumsuz olarak işleyecektir.
- Ceza mahkemelerinde kıdemli ve sicil notu yüksek hakim ve savcılar görevlendirilecektir.
- Hâkim ve savcı sayısı artırılacak ve böylece hâkim ve savcı başına düşen dosya sayıları azaltılacaktır.
- İhtiyaç duyulan yerlerde yeni mahkemeler, ihtiyaç duyulan alanlarda da yeni ihtisas mahkemeleri oluşturulacak ve ihtisas mahkemeleri her ilden kolaylıkla ulaşılabilecek şekilde Türkiye’nin her bölgesine yayılacaktır. İhtisas mahkemelerinin konusu olan davalar, yerelde ihtisas mahkemesi olmasa bile muhakkak yargı çevresindeki ihtisas mahkemesinde görülecek ve böylece davaların en adaletli şekilde sonuçlanması sağlanacaktır.
- Yargıda biriken dosyaların hızlı ve adil bir şekilde bir an önce sonuçlandırılması için Adlî Tatil uygulamasına son verilecek, adlî seferberlik başlatılacak ve birikmiş davalar sonuçlandırılıncaya kadar her gün 8:00 – 22:00 arası mahkemeler işleyecektir. Bu süreçte personele fazla mesai ücreti ödenecek ve gerekirse vardiya usulü çalışma sistemi uygulanabilecektir.
- Duruşmaların daha hızlı görülebilmesi için idari tedbirler alınacaktır. Bu tedbirler kapsamında; zabıt kâtiplerinin özlük hakları iyileştirilerek, kadro sayıları artırılacak ve her mahkeme için duruşmalara nöbetleşe olarak katılabilecek şekilde yeterli sayıda zabıt kâtibi atanacaktır.
- Bilirkişilik müessesesi ve bilirkişilerin hangi niteliklere sahip kişi ya da kurumlardan oluşacağı hususları, yargılamaların daha adil ve hızlı olmasına yönelik olarak yeniden düzenlenecektir. Hâkimlerin bilirkişileri bizzat kendileri belirlemeleri, bilirkişilerden cevaplamalarını istedikleri hususları yazılı olarak karara geçirmeleri ve bilirkişilerin yazılı rapor hazırlamak yerine, sözlü olarak duruşmalar esnasında görüşlerini ifade etmeleri, zorunlu hale getirilecektir. Böylece bilirkişilerin kendilerini mahkeme ve taraflar huzurunda daha iyi ifade edebilmeleri, tarafların da yargılama sırasında bilirkişiye soru yöneltebilmeleri ve neticede oluşabilecek yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi sağlanacaktır.
- Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları yaygınlaştırılacak, yargının iş yükü azaltılacaktır.
- Hâkim ve savcıların rotasyon usullerine ve sürelerine ilişkin düzenlemeler, hâkim ve savcıların performanslarını iyileştirecek şekilde yeniden oluşturulacaktır.
- Avukatlık mesleğinin itibarının ve avukatların mesleki yeterliliklerinin artırılması amacıyla aşağıdaki düzenlemeler yapılacaktır:
- Hukuk fakültelerinin kontenjanları azaltılacak ve böylece hem fakültelere daha nitelikli öğrencilerin girmeleri temin edilecek, hem de zaten yeterinden fazla olan hukuk fakültesi mezunlarındaki yığılma, zaman içinde eritilecektir.
- Avukat adaylarının staja başlayabilmek ve stajı başarıyla tamamladıktan sonra ruhsat almak ve mesleğe başlayabilmek için barolara ve Barolar Birliğine ödemek zorunda oldukları ücretler, sembolik seviyelere düşürülecek veya tamamen kaldırılacaktır.
- Avukatlık staj süresi 2 yıla çıkarılacak ve staj sadece 5 yıllık avukatlık tecrübesi olan avukatların yanında yapılacaktır. Staj sürecinde stajyerlere en az asgari ücret tutarında ödeme ve sigorta yapılması zorunlu olacaktır.
- Staj programı sonrasında avukatlık mesleğini yapabilmek için ÖSYM tarafından yapılacak mesleki yeterlilik sınavında başarılı olma şartı getirilecektir.
- Staj sürecini ve mesleki yeterlilik sınavını başarıyla tamamlayıp serbest avukatlık yapmak isteyen meslek mensuplarına, meslekte yer edinme süreçlerinde kolaylık sağlamak üzere kamu bankalarınca düşük faizli kredi imkânları sunulacaktır.
- Mesleğe yeni başlayan avukatları desteklemek amacıyla, adli yardım ve CMK görevlendirmeleri için üst kıdem sınırı 5 yıl olarak belirlenecektir. Bu ödemelerden yapılan vergi ve baroya katkı kesintileri iptal edilerek, ödemelerin makul seviyelere yükselmesi sağlanacak ve ödemeler bir (1) ay içinde gerçekleştirilecektir.
- Mevzuata ve meslek etiğine aykırı davranan avukatların takibi ve disiplin hükümlerinin tavizsiz bir şekilde uygulanması için denetim mekanizmaları oluşturulacaktır.
- Adalet sarayları, ihtiyaç duyulan yerlerde daha insani ve etkili kullanım sağlanabilecek şekilde tekrar dizayn edilecek veya yeniden yapılacaktır.
- Cezaevi şartları iyileştirilecek, işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans uygulanacaktır. Tüm gözaltı, sorgulama, yargılama ve tutuklama süreçlerinin, insan onuruna yakışır bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli tüm idari ve adli tedbirler alınacaktır.
- Tutukluluk süreleri, ağır cezalıklar da dâhil olmak üzere 1 (bir) yılı geçmeyecek şekilde düzenlenecektir.
- Başta Muhsin Yazıcıoğlu, Tahir Elçi, Hrant Dink, Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu ve Musa Anter olmak üzere tüm faili meçhul cinayetler tekrar araştırılacak ve bu cinayetlerin arkalarındaki karanlık güçler açığa çıkarılacaktır. Sinan Ateş cinayetinin arka planı da araştırılarak kamuoyu şeffaf bir şekilde bilgilendirilecektir.
- Madımak ve Başbağlar Katliamları yeniden araştırılacak ve bu katliamların arkasındaki karanlık güçler açığa çıkarılacaktır.
- Cumartesi Anneleri olarak isimlendirilen vatandaşlarımızın yakınlarının akıbetleri araştırılacak ve vatandaşlarımızın acıları dindirilmeye çalışılacaktır.
- İhlas Finans'a birikimlerini yatıran vatandaşlarımızın yaşadıkları mağduriyetin, zamanaşımı süresi dolmadan giderilmesi için tedbir alınacak ve gerekirse şirketin mevcut malvarlıklarına el konularak hak sahiplerinin alacakları ödenecektir.
- Kâr payı vaadiyle Avrupa’da ve ülkemizde kendilerinden para toplanıp, vaat edilen kar payları kendilerine ödenmeyen vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
YASAL TEDBİRLER
- Yargının bir daha siyasallaşmaması ve hiçbir grubun kontrolüne geçmeden herkese adalet dağıtması için anayasal ve yasal tedbirler alınacaktır.
- Suçun öngörülebilirliği ilkesi, anayasal bir hüküm haline getirilecek ve tüm vatandaşlarımız, fiilin işlendiği tarihte suç olmayan bir konudan dolayı başlarına herhangi bir yasal sıkıntı gelmeyeceğinden emin olacaklardır.
- Vatandaşlarımızın lekelenmeme hakları hassasiyetle korunacak, medya ve sosyal medya aracılığı ile mesnetsiz suç isnadında ve iftirada bulunma fiilleri için caydırıcı cezalar getirilecektir. İftiraya uğrayanların mahkemece aklandıktan sonra dilerlerse bu mahkeme kararlarını yayınlatabilecekleri bir kamu internet sitesi yayına sokulacaktır.
- Tüm kanunlar ve ilgili mevzuat, yeni anayasaya ve günün şartlarına uygun, birbiriyle tutarlı ve daha demokratik olacak şekilde tekrar gözden geçirilecek, işlevi kalmayanlar kaldırılacak, gerekli görülenler revize edilecektir.
- Kanunlar ve ilgili diğer mevzuat, suçluları değil de mağdurları koruyacak ve kollayacak şekilde tekrar düzenlenecek ve suçluların insan hakları yerine, mağdurların ve mağdur yakınlarının insan hakları öncelenecektir.
- Adli ve idari cezalarla ilgili tüm düzenlemeler, suçla orantılılık ve caydırıcılık ekseninde revize edilecek ve ceza infazı devam eden mahkumlar ile yargılama süreci devam eden davalıların lehine olacak düzenlemeler derhal uygulanacaktır.
- Hamile ve 0-6 yaş çocuğu olan kadınların yargılanmaları tutuksuz (gerekiyorsa denetimli serbestlik çerçevesinde) yapılacak; hapis cezası almaları durumunda ise, suçun niteliğine göre cezaları ev hapsi şeklinde infaz edilecek veya çocuklarının 6 yaşını doldurmalarına kadar cezalarının infazı ertelenecektir.
- Ceza süreleri ile ilgili hâkimlerin takdir yetkileri makul şekilde sınırlandırılacak ve aynı suçlardan mahkûm olan kişilerin hâkimlerin takdir yetkileri nedeniyle çok farklı cezalar almalarının önüne geçilecektir.
- Mevcut ceza infaz sisteminde mahkemece verilen ceza süreleri, yarıdan daha az şekilde infaz edilmekte, bu da suç ve ceza arasındaki dengenin bozulmasına ve kamu vicdanının yaralanmasına neden olarak verilen cezaları caydırıcı olmaktan çıkarmaktadır. Bu sorunların çözümü için Ceza İnfaz Kanunu yeniden düzenlenecek ve hapis cezalarının Ceza Kanunundaki süreler üzerinden infaz edilmesi sağlanacaktır. Yeniden düzenlenecek ceza ve ceza infaz sistemleri; adaletin tesisini, kamu vicdanının rahatlatılmasını ve suçluların ıslah edilmesini esas alacaktır.
- Suistimallere ve haksızlıklara neden olan “gizli tanıklık” müessesesi kaldırılacaktır.
- Suistimallere neden olan “Fahri Trafik Müfettişliği” uygulaması kaldırılacaktır.
- Basın ve ifade özgürlüğü, garanti altına alınacaktır. Yalan haber ve yasadışı bir eyleme davet içermediği sürece, vatandaşlarımızın her türlü platformda düşüncelerini özgürce ifade edebilmeleri, anayasa ve kanunlarla koruma altına alınacaktır. Basın ve ifade özgürlüğüne engel nitelikteki tüm mevzuat kaldırılacak veya özgürlükler garanti altına alınacak şekilde tekrar düzenlenecektir.
- Geleneksel ve sosyal medyada bilinçli bir şekilde yalan haber yapmak ve yaymak, suç olarak tanımlanacak ve yalan haberlerin yapılması ve yayılmasını önlemeye yönelik caydırıcı cezalar getirilecektir.
- Ekonomik etkileri olacak mevzuat değişikliklerinin yürürlüğe girmesi için en az bir yıllık geçiş dönemi mecburi kılınacak, böylece siyasi iradenin günübirlik kararlar ve düzenlemelerle hukuka olan güveni ve öngörülebilirliği zedelemesi ve vatandaşlarımızı sıkıntıya sokması engellenecektir.
- Hırsızlık, dolandırıcılık ve yolsuzluk suçlarında, caydırıcı hapis cezasının yanı sıra, mağdurların uğradığı kaybın tazmini de zorunlu olacaktır.
- Karşılıksız çek için uygulanan adli para cezası devam etmek kaydıyla, hapis cezası kaldırılacak ve bu nedenle cezaevinde olanlar tahliye edilerek borçlarını bir an önce ödeyebilmeleri kolaylaştırılacaktır.
- Ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında, kusur ve kasıt oranlarına göre hapis cezası ve tazminat tutarları artırılacak ve mağdurlar ile mağdur yakınlarının vicdanlarını rahatlatacak düzeye getirilecektir.
- 28 Şubat döneminde ve yargının siyasallaştığı diğer dönemlerde ceza alanların davaları, talep etmeleri halinde ivedilikle tekrar görülecek ve varsa mağduriyetler bir an önce giderilecektir. Tekrar görülecek davaların belirlenmesi için bir komisyon kurulacak ve tekrar yargılanma talepleri bu komisyonca karara bağlanacaktır.
- Kadınlara, çocuklara ve yaşlılara (zayıflara) karşı uygulanan şiddet, yüz kızartıcı suçlar kategorisine alınacak. Zayıflara karşı şiddetin toplum tarafından yüz kızartıcı bir suç olarak kabullenilmesi için kampanyalar düzenlenecek. Zayıflara karşı şiddet uygulayanlara, diğer adli ve idari cezaların yanında sosyal yardımlardan yararlanamama ve kamu görevlerine atanamama cezaları verilecek.
- Erken yaşta evlendikleri için “tecavüz” ve “cinsel istismar” suçlarından uzun yıllar ceza alanlara yönelik adaleti tesis edici düzenlemeler yapılacaktır. Her iki eşin rızasıyla 15-18 yaşları arasında evlenmek, taraflardan birinin istismar iddiası olmaması kaydıyla ayrı bir suç olarak düzenlenecek ve cezası bir yıl ile sınırlandırılacaktır. Böylece uzun süredir ailelerinden ve çocuklarından kopmuş olan ve hem kendileri, hem de eş ve çocukları mağduriyet yaşayan kişiler, kısa sürede ailelerine kavuşabilecekler ve mağduriyetleri giderilecektir.
- Dini veya dinî görevini istismar ederek cinsel taciz ve saldırıda bulunanların cezaları 2 kat, kamu görevini istismar ederek cinsel taciz ve saldırıda bulunanların cezaları ise 1,5 kat artırılarak uygulanacaktır.
- Terörle mücadele sırasında yaralanıp, SGK mevzuatına göre malul sayılmayan gazilerimizin mağduriyetleri, yeni bir düzenleme ile giderilecek ve hak ettikleri gazilik unvanı kendilerine verilecektir.
- Milletvekilleri, bakanlar, üst düzey bürokratlar, hakim-savcılar, belediye başkanları da dahil olmak üzere hiç kimseye trafikte, sosyal güvenlik düzenlemelerinde veya başka herhangi bir konuda/alanda hiçbir ayrıcalık tanınmayacak ve bugüne kadar tanınan tüm ayrıcalıklara son verilecektir.
- Kapsamlı bir Hayvan Hakları Kanunu çıkarılacak ve hayvanlar eşya statüsünden çıkarılacaktır. Hayvanlara yapılan eziyet ile çevreye verilen zararların cezaları artırılacak, para cezaları yerine hapis cezaları ve/veya rehabilitasyon merkezlerinde tedavi mecburiyeti getirilecektir.
Foto Galeri